Blogumu Nasıl Buldunuz ?

7 Nisan 2012 Cumartesi

Erkan Oğur'a Sevgi Duruşu


Uzun zamandır sevgili Erkan Oğur’un bir konserini bekliyordum İstanbul’da, nitekim umduğumu da buldum. Cemal Reşit Rey Kongre ve Konser Salonu’ndaki konser için en önden ayırttım biletimi. İnanın bana böyle bir heyecan yoktur. Kim olursa olsun bir defa Erkan Oğur dinlediyseniz artık geri dönüşü olmaz bunun, kulağınız hep aşinadır onun ritimlerine. Felsefesi de bambaşkadır büyük üstadın. Son çıkan albümü ‘’Telvin’’in lansman konseriydi bu. Halden hale geçme durumudur Telvin, renkten renge geçme durumudur. Kelime anlamı gibidir Telvin, bahardan yaza, yazdan kışa geçmek gibidir belki, belki de gönülden gönüle. Çok sevdiğiniz bir yemeği hayal edin. Çatalla bir parça götürürsünüz ağzınıza yavaş yavaş çiğnersiniz, sonra boğazınıza geçer, boğazınızdan da midenize. Bunun gibi bir şey işte. Sahneye çıktığı anda o ışığı gördüm. ‘’Bir özrüm var’’ dedi sevgili üstad mağrur sesi ile. ‘’Bir özrüm var’’ derken bile sesindeki o enstrumental sesi inanın bana hissedeceksiniz canlı dinlerken. Biraz rahatsızdı, sesi kısıktı. Sesinin kısık olması bile apayrı bir akustik katıyordu sahnede kendisine. Beraber çıktığı orkestrayla o güzel uyumunu ancak doğada görebilirsiniz sanıyorum ki, ağaç dallarının ağacı, ağaçların ormanı tamamladığı gibi. Konserin belirli bölümlerinde orkestranın her bir bireyini ön plana çıkarmayı başardı hem de bir orkestra şefi edası ile. Bir ara konser ortasında benim en sevdiğim türkü olan ‘’Bülbülüm Altın Kafeste’’ ye giriş yaptı. İnanın bana o an hissettiklerim bambaşkaydı, tarifi asla mümkün olamaz. Bir baştan bir de sondan dedi hep ritimlerinde, iyi ki de böyle dedi tellere her vuruşunda. Yoksa kaldıramayacaktım. Tellere her vuruşunda ya kalbine vuruyor insanın ya da onun deyimiyle yine gönlüne. Bir araya gelme fırsatımız oldu konser sonrası, birazcık sohbet etme olanağı buldum. Sevgili dostum Ece Dorsay’ın selamını ilettim kendisine, çok memnun oldu sevgili üstad Erkan Oğur. Sahnedeyken gözlerini kapattığında ne düşünüyor acaba, hangi tünelde yolculuk ediyor, neler geçiyor içinden üstadın ? Onu bilemem ama ben o sırada birkaç saniye de olsa gözlerimi kapattım ve kendimi cennette, cehennemde, ateşte, suda, kırmızıda, beyazda, yeşilde, mavide hissettim. Sonsuz sevgiler, selamlar Erkan Oğur üstada … 

Hiç yorum yok: